Son yıllarda “nanoteknoloji” tıp alanında; ilaç sektöründe, gen uygulamalarında, kardiyak tedavide uygulamalarında ve moleküler tanılarda sıkça kullanılmaktadır. “Nanoteknoloji” ile birlikte tıp alanında mevcut olan hastalıklarda ve canlı yapısında daha derin araştırmalar yapılabilir.
“Nanoteknoloji” sayesinde, mikro boyutlarda üretilebilen “nano robotlar” çok yakın gelecekte tedavi amaçlı kullanılabilecektir. Günümüzde, nano boyutta olan ve çok fonksiyonlu olabilen bu robotları insan kanına enjekte edip, insan vücudu içerisinde hasarlı dokuları onarabilecek “nano robot”teknolojileri ile ilgili proje çalışmaları yapılmaktadır. Örneğin beynin kılcal damarları tıkandığında,“nano tüpler” yardımı ile bu tıkanmalar açılabilecektir. İnsan beyni yapısında kimyasallar ve elektronlar mevcut olup beyin hücreleri arasındaki iletişim nano seviyede işlemektedir. Beyin damarlarında kan ile birlikte hareket eden nano tüpler yardımıyla kusursuz teşhis ve tedavi yapılabilecektir. Beyinde sinirsel iletişim aksaklığından ortaya çıkan ve tıptaki adı felç olan hastalığa,“nanoteknolojiyle” son verilmesi amaçlanmaktadır.
Bilim insanları kalp krizinden, enfeksiyona bağlı hastalıklara kadar birçok farklı rahatsızlıklarda“nanoteknolojik” çözümlerin oldukça etkili olacağı görüşündedirler.
“Nanoteknoloji” aynı zaman da ilaç sektöründe de kullanılmaktadır. Her yolla vücuda enjekte edilen ilaçlar, normalde vücudun her yerine dağılmakta ve varılması gereken hedefe gitme olasılığı azalmaktadır. Ne var ki “nano partiküller” yardımı ile ilacı doğrudan etki edilmesi istenen hedefe gönderebiliriz. Bu sayede ilaç doğrudan doğruya hasta bölgeye veya hasta dokuya nüfuz edecektir. Şuan ki mevcut yöntemlerle ilaç alımında, vücudun küçük bir bölgesini iyleştirmek için çoğu zaman yine vücudun başka bir bölgesinde meydana gelebilecek yan etki riskini göze alabilmek gerekmektedir.
