Türk toplumu olarak vazgeçilmezlerimizden en büyüğü şüphesiz ki yemeklerimizdir. Kuru fasulyesinden mantısına, dolmasından sarmasına çok çeşitli yemekleri içinde barındıran Türk mutfağı insanımızın kilolu olmasının ve düzgün bir vücuda sahip olamayışının en temel etkenidir. Yemek yemek Türk tarihinin her döneminde özel bir an olarak kabul edilmiş ve bu durum da Türk mutfağının zenginleşmesini ve dünya mutfakları arasına girmesini sağlamıştır. Her öğün ağır yemekler tercih etmek ve bu ağır yemekleri de aynı öğünde tüketmek sağlık açısından oldukça zararlı bir durumdur. Zira yurdum insanı kebap yiyip şalgam içtikten sonra üzerine birkaç dilim de kadayıf yiyebilecek kadar iştahlıdır. Belli bir yaşa kadar durum böyle devam etse de bir zaman sonra şeker, yüksek tansiyon, kolesterol gibi hastalıklar dengesiz beslenen ve yemek yerken aşırıya kaçan insanlarda baş gösterir. Bu hastalıklara yakalanmamanın kesin bir çözümü olmasa da olasılığı düşürmek bireyin elindedir. Aynı öğünde iki ağır yemek tercih edilmemelidir. Tatlı yerine de meyve tüketilmelidir. Eğer tatlıdan vazgeçilemiyorsa seçim şerbetli değil sütlü tatlılardan yana olmalıdır. Salata her yemeğin yanında mutlaka bulunmalıdır. Salata sindirimi kolay olduğu gibi içerdiği çeşitli maddeler sayesinde vücuda zarar vermeden fayda sağlayan nadir yiyeceklerdendir. Yine kırmızı et yerine mümkün olduğu kadar beyaz et tercih edilmeli, hayvansal yağlardan uzak durulmalıdır. Unutmayın. Hiçbir lezzet insan sağlığından daha önemli değildir. Gençlikte her şeyi doya doya yemek yaşlanıldığında çoğu şeyin tadına bile bakmanın yasak olmasının en temel nedenidir.
